İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle hazırlanan özel bir bildiri ile bu anlamlı günü kutladı. Bildiride, 1857 yılında New York’taki bir tekstil fabrikasında hakları için mücadele ederken hayatlarını kaybeden kadınlardan bahsedildi. Tarihe cesaretleriyle adlarını yazdırmış Gördeli Makbule, Halime Çavuş, Kara Fatma, Nezahat Onbaşı ve Şerife Bacı gibi kahraman kadınların anısına yer verildi.
Bildirinin sahneye konulmasında ise Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde Selin Türkmen, Müze Gazhane Meydan Sahnesi’nde Gözde Şİpekk, Müze Gazhane Prof. Dr. Sevda Türkmen Sahnesi’nde Dolunay Pircioğlu, Üsküdar Musahipzade Celal Sahnesi’nde Şenay Bağ, Üsküdar Kerem Yılmazer Sahnesi’nde Yonca Çınal, Ümraniye Sahnesi’nde Aslı Menaz, Kağıthane Sadabad Sahnesi’nde Mana Alkoy ve Beylikdüzü Rasim Öztekin Sahnesi’nde Mahperi Mertoğlu okudukları bildiriyi alkışlarla karşıladı.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nün tam metni, kadınların eşitlik haklarının dile getirildiği bir gündür. 18. yüzyıldan itibaren yapılan uluslararası konferanslar ve yayınlanan bildiriler ile kadınlar, erkeklerle aynı haklara sahip olma taleplerini dile getirmiştir. Ancak bu talepler uzun yıllar boyunca görmezden gelinmiştir. 1857 tarihinde, New York’ta 40 bin kadın işçi, insani koşullar için greve başladı. Polisin saldırısı sonucu, fabrikada can veren 120 kadın işçinin onurlu talepleri daha sonra unutulmadı.
Bu mücadelenin simgesi olan Clara Zetkin ve Rosa Luxemburg gibi öncü kadınların önerisiyle 8 Mart, uluslararası bir anma günü haline gelmiştir. Kadınların eşit haklara sahip olma, ekonomik özgürlük ve medeni haklar gibi konular, büyük mücadele ve girişimler sonucunda pek çok ülkede imzalanan sözleşmelerle kazandığımız haklardır.
Dünyadaki gelişmeler zamanla Osmanlı’da da yankı bulmuş ve çeşitli cemiyetler aracılığıyla daha fazla özgürlük talep edilmiştir. Ancak ülke, işgal altında olduğu için bu talepler gerçekleşememiştir. Milli Mücadelede kadınlar, vatanlarını korumak için savaştı ve cesaretleriyle tarihe adlarını yazdırdılar. Bugün, Gördeli Makbule, Halime Çavuş, Kara Fatma, Nezahat Onbaşı, Şerife Bacı gibi kadınları anmadan 8 Mart'ı kutlayamayız.
Sonrasında, cephelerde onbaşı rütbesi alan Halide Edib Adıvar, Nezihe Muhittin, Fatma Aliye, Sabiha Sertel gibi isimlerin adımları, Mustafa Kemal Atatürk’ün devrimleri sayesinde hedefine ulaşmıştır. Cumhuriyetin ilk yıllarında kadınlara seçme-seçilme hakkı ve medeni kanunda tanınan haklar gibi pek çok hak tanınmıştır. Osmanlı'dan Cumhuriyet’e, sahne emekçileri arasındaki kadınlar, Atatürk’ün öncülüğüyle sahneye çıkma hakkını kazanmışlardır.
Afife’den Bedia Muvahhit’e, Ayla Algan’dan Seda Fettahoğlu’na kadar yitirdiğimiz tüm kadın oyuncuları rahmet ve sevgiyle anıyoruz. Bugün, sahne emekçilerinin, tasarımcıların, dramaturgların, oyuncuların, terzilerin, ışıkçılar ve sahne kostüm uygulamacılarının katkılarıyla var olan tüm kadınların emekleri üzerindedir. Ayrıca, evinde, işinde özveriyle çalışan annelerimiz de bu mücadelenin en önemli temsilcileridir.
8 Mart, o fabrikanın alevlerini bir meşale gibi gelecek nesillere ulaştıran ve geleceğin kadınlarının yolunu aydınlatacak emekçi kadınlarımıza bir selam günü olarak devam etmektedir.