Hutbe-i Þamiye ve Ýslam Dünyasýnýn Meseleleri ele alýndý!

Bediüzzaman Said Nursi, vefatýnýn 65. yýldönümünde anýldý

Üsküdar Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen "Hutbe-i Þamiye ve Ýslam Dünyasýnýn Meseleleri" paneli, Bediüzzaman Said Nursi’nin vefatýnýn 65. yýldönümü dolayısıyla gerçekleştirildi. Programda birçok akademisyen, İslam dünyasının karşılaştığı sorunlara değindi ve Bediüzzaman'ın fikirlerini anımsatarak bu konularda önemli mesajlar verdi.

Prof. Dr. Nevzat Tarhan: panelde yaptığı açılış konuşmasında, Bediüzzaman’ın büyük bir düşür olup, dönemin önemli şahsiyetleriyle benzer bir hedef güttüğünü belirtti. Tarhan, “Bediüzzaman, o dönem ulema statükosunu kırmak istiyordu” ifadelerini kullandı. Günümüzdeki ahlaki çöküşe dikkat çekerek, boşanmaların artışını, şiddet olaylarının çoğalmasını ve suç oranlarının yükselişini örnek gösterdi. Tarhan, “Türkiye’de evlilik dışı doğum oranı %2,6 iken, Kuzey Avrupa ülkelerinde bu oran %50’nin üzerinde. Aile yapısındaki bozulma, kötü ahlakın yayılmasına zemin hazırlıyor” dedi.

Prof. Dr. Hüseyin Abdulhadi: Suriye Alimler Birliği Derneği Türkiye Temsilcisi, Bediüzzaman’ın fikirlerinin İslam dünyasının güncel meselelerini çözmede kilit bir önem taşıdığını belirtti. “Dünya, günümüzde bir köy haline gelmiş ve bu köyün ortak bir rehbere ihtiyacı vardır. İşte bu rehber, Kur'an-ı Kerim’dir” dedi. Abdulhadi, Suriye'deki zalim rejimin etkilerini de vurgulayarak, İslam’ın beşeri bir kaynak olmaktan öte, sabit ve yüce bir rehber olduğunu ifade etti.

Prof. Dr. Ruhi Yavuz: Şekercihan Vakfı Başkanı, Gazze'deki insani dramı derin bir üzüntüyle izlediklerini belirtti. “Dünyada sosyal kırılmalar ve değişimler öylesine hızlı yaşanıyor ki, bu durum karşısında sessiz kalmak, hepimizin kalbinde derin yaralar açmaktadır” şeklinde konuştu.

Panelde tartışılan üç manifesto: Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Bediüzzaman’ın edindiği manifestolarla ilgili de bilgiler vererek, “Bediüzzaman devrim yapmıyor, inşa yapıyor. Var olanı ıslah etmeye çalışıyor. Üç önemli manifestosu var: ‘Münazarat’ Anadolu’daki feodal sisteme karşı bir manifesto, ‘Hutbe-i Şamiye’ ise İslam dünyasının geri kalmasına karşı bir manifestodur” dedi.

Tarhan, Osmanlı’nın yıkılışındaki en büyük sebeplerden birinin yargı sisteminin çürümesi olduğunu vurgulayarak, adaletin sağlanmasında hesap verebilirliğin önemini vurguladı. “Osmanlının son dönemindeki yargı sistemi çürüyerek, adaletin bozulmasına sebep oldu” ifadelerini kullandı.

Hutbe-i Þamiye: 1911 yılında Bediüzzaman Said Nursi’nin Şam'da irad ettiği bir hutbe olarak kayıtlara geçmektedir. Anma programı, Hafız İbrahim Yağız'ın Kur'an-ı Kerim tilaveti ve Hutbe-i Şamiye'ye ilişkin bir sinevizyon gösterimi ile başladı.

Panelin Moderasyonu: Medeniyet Üniversitesi'nden Prof. Dr. Âdem Ölmez, "Hutbe-i Şamiye'nin Yer ve Zaman Çerçevesinde Değerlendirilmesi" başlıklı sunumunda Bediüzzaman’ın vizyonunu ele aldı. Diğer konuşmacılar ise, Hutbe-i Şamiye'deki temel konuları Kur'an referansları ile desteklemeye çalıştı.

Üsküdar Üniversitesi YouTube kanalından canlı yayınlanan program, toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi. Anma programı kapsamında katılımcılar iftar yemeğinde bir araya geldi.