Ege Üniversitesi (EÜ) Birgivi İlahiyat Fakültesi tarafından düzenlenen “İzmir’de İlmî ve Kültürel Hayat -I- (14-16. yy.)” sempozyumu çerçevesinde “İzmir’e 14-16. Yüzyıllardan Bakmak” konulu açılış konferansı gerçekleştirildi. EÜ Kültür ve Sanat Evi’nde yapılan konferansta, emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Şeker konuşmacı olarak yer aldı.

Konferans, EÜ Devlet Türk Musikisi Konservatuvarı öğretim elemanı Arş. Gör. Yakup Selim Şenel’in tambur dinletisiyle başladı. Programa Bornova Kaymakamı Muzaffer Şahiner, EÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Ersan, Birgivi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Muhammet Hanefi Palabıyık ve birçok akademisyen ile öğrenci katıldı.

Anadolu’da ilk Türkçe eserler Aydınoğulları döneminde yazılmıştır

Aydınoğulları Beyliği’nin Batı Anadolu’daki en önemli beyliklerden biri olduğunu belirten Prof. Dr. Mehmet Şeker, “Kısa sürede bölgelerinde kabul gören Aydınoğulları, Birgi, Tire ve Ayasuluk gibi merkezlerde cami, medrese, mekteb-i sıbyan, dârül-huffâz ve zaviyeler inşa ederek hem ilmî faaliyetlerin gelişmesine hem de bölgenin imarına büyük katkı sağlamıştır. Aydınoğulları Beyliği’nin ilim erbabına verdiği değer çok büyüktür. Başta Aydınoğlu Mehmet Bey olmak üzere beyliğin diğer yöneticileri, ilim adamlarına yakınlık göstermiş; onların bölgeye yerleşip rahatça ilmî faaliyetlerde bulunmaları için gerekli ortamı sağlamışlardır. Bu sayede birçok âlim ve şeyh bölgeye yerleşmiş, kültürel gelişime büyük katkı sunmuştur. İbn Melek’in yanı sıra Hacı Paşa, Hâkim Bereket ve Şihabuddin Sivâsî gibi önemli müellifler burada eser vermiştir. Anadolu’da yazılmış ilk Türkçe kitaplar arasında yer alan bu eserlerin Aydınoğulları coğrafyasında yazılmış olması, onları kültür tarihimiz açısından daha da önemli kılıyor. Hacı Paşa’nın tıbba dair eserlerinin yanı sıra tefsir, tasavvuf, mantık ve kelâm gibi alanlardaki çalışmaları, onun döneminin önde gelen bilginlerinden biri olduğunu gösteriyor” ifadelerini kullandı.

Tıp alanında Hacı Paşa’nın önemli eserlerinden ayrı, bu alanda eser veren diğer önemli bilginlerin bulunduğunu vurgulayan Prof. Dr. Şeker, “Bu isimlerden biri de Hakim-Hekim Bereket’dir. Hakkında çok az bilgiye sahip olsak da Aydınoğlu Mehmet Bey zamanında bölgeye göç ettiğini ve Arapça ile Farsçayı iyi bildiğini anlamaktayız. 'Tuhfe-i Mübârizî' adlı eserinde, İbn Sina’nın 'Kanun'undan faydalanmakla birlikte kendi tecrübelerini de katarak hijyenik açıdan önemli bilgiler sunmuştur” dedi.

Aydınoğulları kültür tarihimizde önemli bir yere sahip

Aydınoğulları Beyliği’nin yalnızca kendi dönemlerinde değil, Türk kültür tarihine bıraktıkları eserlerle de önem taşıdığını vurgulayan Prof. Dr. Mehmet Şeker, “Batı Anadolu’da hüküm süren Aydınoğulları, bölgenin Türkleşmesi ve İslamlaşmasında etkili olmuş, Türkçeye hizmet etmiştir. Ayrıca sadece temel İslam bilimlerinde değil, farklı alanlarda eser veren bilginleri de desteklemiştir” açıklamasında bulundu.

Prof. Dr. Şeker, Aydınoğulları döneminde kurulan ilim müesseseleri ve yetişen âlimlerin tanınmasının önemli olduğuna da değinerek, “Ancak kültürel mirasın sağlıklı anlaşılması için sadece bu beylikle sınırlı kalınmaması gerekmektedir. Diğer beyliklerin de incelenmesi ve özellikle Osmanlılarla birleştikleri yapılar üzerinden ilmî hayatın gelişiminin takip edilmesi gerekmektedir. Bu çerçevede beylikler dönemiyle ilgili çalışmaların teşvik edilip desteklenmesi gerekmektedir” diye konuştu.

Aydınoğulları devri, ilmî ve kültürel yönüyle ayrıca incelenmeli

Aydınoğulları döneminin Anadolu’nun ilmî ve kültürel tarihindeki yerine dikkat çeken Prof. Dr. Şeker, “Bu dönem, yalnızca siyasi değil, kültürel ve ilmî bakımdan da zengin bir dönemdir. Aydınoğulları, Anadolu’nun Türkleşmesi ve İslamlaşmasında önemli rol oynamış; temel İslam ilimlerinin yanı sıra farklı alanlarda da eser veren âlimleri desteklemiştir. Dil ve ilim açısından Türkçeye de hizmet etmiş bir beylik olarak, kültür tarihimize yaptıkları katkılar bakımından bu dönemin ayrıca incelenmesi gerekmektedir. Aydınoğulları, yalnızca kendi dönemlerinde değil, Osmanlı himayesine girdikten sonra da ilmî faaliyetlerini sürdürmüştür. Bu yönüyle Aydınoğulları devrinin ilmî ve kültürel değerleriyle ön plana çıkan, özel bir dönem olduğunu söyleyebiliriz” ifadelerini kullandı.

Konuşturmanın ardından Birgivi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Muhammet Hanefi Palabıyık, sunumunu gerçekleştiren emekli Prof. Dr. Mehmet Şeker ve Arş. Gör. Yakup Selim Şenel’e “Teşekkür Belgesi” takdim etti.