Mustafa SARIİPEK/
Birlik Sağlık Sen tarafından İzmir Bayındır Devlet Hastanesi’nde yapılan sendikal baskı, hukuk tanımazlık, Birlik Sağlık Sen üyelerine yapılan mobbing ve bir röntgen teknisyeninin 33 saat fazla çalıştırmasıyla ilgili açıklama yapıldı.
Birlik Sağlık Sen tarafından İzmir Bayındır Devlet Hastanesi’nde üyelerine karşı sendikal baskı yapıldığı, hukukun tanınmadığı, mobbing uygulandığı insanların fazla çalıştırıldığıyla ilgili basın açıklaması yapıldı. Hastane önünde yapılan açıklamada Hastanenin Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürü Çiğdem Çelik hakkında suçlamalarda bulunuldu.
“Kanun tanımayan yöneticiler” başlığıyla yapılan açıklamada, sendikanın Genel Başkanı Ahmet Doğruyol, “Sendikal ayrımcılıktan dolayı sendikamız ve üyelerimiz tarafından defaten şikayete uğrayan ve soruşturmaları devam eden İzmir Bayındır Devlet Hastanesi Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürü Çiğdem Çelik'in son hamlesi yine kanun tanımamak oldu” dedi.
HUKUKSUZ DAVRANIŞLAR DİZİSİ

Doğruyol yapılan haksızlıkları şöyle sıraladı:
*  “Sendikamıza üye olduğu günün ertesi günü, daha önce iki ay geçici görevle gitmiş olan radyoloji teknisyeni E.A., kurumda geçici görevle gitmeyen personeller olmasına rağmen, kendisine haksız bir şekilde yeniden geçici görev çıkartılmış, üyemize, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununun 10. maddesine göre ‘.....Amir, maiyetindeki memurlara hakkaniyet ve eşitlik içinde davranır. Amirlik yetkisini kanun, tüzük ve yönetmeliklerde belirtilen esaslar içinde kullanır’ maddesine aykırı hareket edilmiştir.
Üyemiz E.A. Radyoloji teknisyeni olmasından dolayı, kanun gereği kanser riskinden dolayı günlük 7 saatten fazla çalıştırmaması gerekirken, Temmuz ayında kanuna aykırı bir şekilde 33 saat daha fazla çalıştırılarak yeni bir hukuksuzluğa daha imza atılmıştır.”

HEMŞİRE E.Ç.G PSİKOLOJİK BASKIDAN DOLAYI BAŞKA İLÇEYE GEÇİCİ GÖREV TALEP ETTİ

* Daha önce idare tarafından baskıya uğradığı için idare hakkında şikayette bulunan hemşire E.Ç.G kurumdaki psikolojik baskıdan dolayı ikamet ettiği ilçeden bir başka ilçeye geçici görev talep etmiş ve hastaneden adeta kaçmıştır.
* Pek çok genç hemşiremiz varken, yine 30 yıllık hemşire M.T.'nin görev yeri değiştirilerek acile verilmesi, adeta emekliliğe zorlanması, kendisine psikolojik baskı mobbing yapılması, hastane içerisindeki hemşireye öğle arasında görev yerine git diyerek tutanak tutularak ceza verilmesi v.b. Pek çok olay adeta ‘bu kadar da olmaz’ dedirtmektedir.
DEVLET HASTANELERİMİZ KAMU KURUMLARIMIZDIR
Devlet hastanelerinin hiç bir siyasi parti, sendika ve idarecinin özel işletmesi olmadığını da sözlerine ekleyen Ahmet Doğruyol, “Kamu kurumlarımızı yönetenler kanun, genelge ve yönetmeliklere uymak zorundadırlar. Avuç içi kadar hastanede çalışma huzurunu sağlamak yerine, aile ortamı gibi çalışılması gereken yerde sürekli huzursuzluk çıkarmak yöneticilik değildir. Biliniz ki; yıllardır yapılan usulsüzlüklerin nasıl karşısında dün nasıl durduysak bu günde duruyoruz yarın da duracağız” ifadelerini kullandı.