Sınav dönemleri, hem öğrencileri hem de aileleri fiziksel ve ruhsal olarak etkilemektedir. Ege Üniversitesi Eğitim Fakültesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Elif Ulu, sınav sürecinde öğrencilerin yaşadığı stres ve ailelerin bu süreçteki rollerine dair önemli açıklamalarda bulundu. Dr. Ulu, sınav dönemlerinde hem öğrencilerin hem de ailelerin aynı stresi paylaştığını belirtirken, ailenin bu süreçte çocukların stresini yönetme rolünün kritik olduğunu vurguladı.

Sınavların, hayatın bir parçası olduğunu ifade eden Doç. Dr. Ulu, öğrencilerin bu süreçte strese kapılmalarının normal bir durum olduğunu belirtti. Kaygıyı tamamen yok etmenin mümkün olmadığını, ancak onu yönetmeyi öğrenmenin önemli olduğunu söyledi. Dr. Ulu, belirli bir düzeydeki stresin öğrencinin performansını olumlu yönde etkileyebileceğini de ekledi. Ancak bu stresin yoğunlaşması, bireyin işlevselliğini bozabilmektedir.

Sınav dönemlerinde ailelerin de baskı altında hissettiğini belirten Dr. Ulu, bazı ailelerin süreci fazlasıyla içselleştirmesinin çocuklar üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceğini ileri sürdü. Bu durumun, öğrencilerin “Eğer başarılı olamazsam ailem beni sevmeyecek” gibi düşüncelerle baş başa kalmalarına yol açabileceğini ifade etti. Ailelerin çocuklarının kişisel değerini sınav sonuçlarıyla ilişkilendirmemeleri gerektiğini vurgulayan Dr. Ulu, destekleyici ama baskılayıcı bir yaklaşım sergilemeleri gerektiğini dile getirdi.

“Sonuca değil sürece odaklanılmalı”

Sınavların sonucuna değil, sürecine odaklanılması gerektiğine dikkat çeken Dr. Ulu, çocuklara her koşulda değerli olduklarının hissettirilmesi gerektiğini ifade etti. Eskilerin deyimiyle, “Elinden geleni yap. Olursa ne güzel, olmazsa da hayat devam ediyor” anlayışını çocuklara aşılamanın öz güvenlerini artıracağını belirtti. Sınava kısa bir süre kala öğrencilerin günlük rutinlerini sürdürmelerinin, psikolojik denge sağlamada etkili olduğunu vurguladı. Özellikle sınav öncesindeki gece yaşanan uyku sorunlarının önemsenmesi gerektiğini belirten Dr. Ulu, bir gece uykusuz kalmanın çocuğun başarısını mahvetmeyeceğini ifade etti. Bu tür durumlarda paniklemek yerine nefes egzersizleri ve rahatlama tekniklerinin daha etkili olacağını kaydetti.