Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü ve Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, yaklaşan Liselere Geçiş Sınavı (LGS) ve Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) öncesinde öğrencilerin yaşadığı sınav kaygısını değerlendirdi. Sınav kaygısını, "kişinin sahip olduğu bilgileri verimli bir şekilde kullanamaması ve bildiklerini yapamaması korkusu" olarak tanımladı.

Prof. Dr. Tarhan, bazı öğrencilerin sınavdan önce "mahvoldum, yapamayacağım" söylemleriyle kendilerini rahatlatmaya çalıştığını ancak bu tür düşüncelerin çevrelerindeki diğer adaylara olumsuz etki edebileceğini belirtti. Sınav kaygısının başlıca nedenlerinden birinin olumsuz düşünce kalıpları olduğunu vurguladı. Beynin doğal olarak düşünce ürettiğini ve sınav kaygısı yaşayan bireylerin, kontrol edemedikleri aşırı düşüncelerle karşı karşıya kaldıklarını ifade etti.

Stresten fayda sağlamak için doğru bir yaklaşım geliştirilmesi gerektiğini aktaran Tarhan, "Kontrollü stres faydalıdır" dedi. Orta seviyedeki kaygının dikkati artırarak öğrenmeyi kolaylaştırabileceğini belirtti. Ancak aşırı kaygının bedensel ve zihinsel belirtiler ortaya çıkardığını, bu durumun stres hormonu vasopressin ile bağlantılı olduğunu açıkladı. Bu bağlamda, sınav öncesi sadece ders çalışmanın yeterli olmadığını, stresle başa çıkmayı öğrenmenin de önemine değindi.

Sınav sırasında yaşanan panik anlarında beynin kimyasının ciddi şekilde değiştiğini anlatan Prof. Dr. Tarhan, "Sınav kaygısını doğru yönetmek, kişiyi hedefe götüren bir araca dönüştürebilir" dedi. Stresin dozu ve doğru yönetimi, özellikle uzun süreli sınavlarda kritik önem taşıdığını vurguladı. Gençlerin sınava hazırlık yaparken, sadece bilgi değil; aynı zamanda zaman yönetimi ve stres yönetim stratejilerine de odaklanmaları gerektiğini belirtti.

Başarının kaygıdan bağımsız bir göstergesi olduğunu dile getiren Prof. Dr. Tarhan, "Sınav, bir insanın değerini ölçen bir kağıt parçası değildir; hayat yolunda geçilen bir basamaktır" diyerek gençleri sınav sonuçlarına odaklanmamaya teşvik etti. Sağlıklı bir rekabet ortamının daha faydalı olduğunu söyleyen Tarhan, ailelerin çocuklarını başkalarıyla kıyaslamaktan kaçınmaları gerektiğinin altını çizdi.

Motivasyon ve iletişim yöntemleri üzerine önemli noktalara değinen Prof. Dr. Tarhan, ailelerin çocuklarının başarılarını destekleyici bir dil kullanmaları gerektiğini belirtti. "Başarısız olsan da canın sağ olsun" gibi ifadelere dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca, sınav kaygısının doğru yönetilmesinin, gençlerin kontrollü bir şekilde ilerlemelerini sağlayacağını belirtti.

Öğrencilerin sınav kaygılarıyla ilgili doğru bilgi almak için sosyal medya yerine yapay zeka gibi kaynaklardan faydalanmaları gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Tarhan, "Sınav öncesi kullanılan ilaçların dikkatli bir şekilde seçilmesi önemlidir" şeklinde konuştu. Gevşeme tekniklerinin, stresle başa çıkmada daha etkili olabileceğini belirtti ve nefes egzersizlerinin öneminden bahsetti.

Sonuç olarak, Prof. Dr. Nevzat Tarhan, sınav kaygısının, başarılı bir sınav süreci için yönetilmesi gereken bir enerji olduğunu ifade etti. Ailelerin çocuklarını desteklerken dikkatli olmaları ve sağlıklı bir iletişim kurmaları gerektiğini vurgulayarak, sınavın bir süreç olarak görülmesini önerdi.