İstanbul Atlas Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Psikoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. T. Gül Şendil, ahlakın insanın içsel pusulası olduğunu belirtmiştir. Ahlak, kişinin doğruyu, yanlışı, iyiyi ve kötüyü ayırt etmesini sağlayan ilke, kural ve değerler bütünü olarak tanımlanır. Ahlak, bebeklik döneminden başlayarak yetişkinlik yıllarına kadar devam eden bir öğrenme süreci içerisinde kazanılmaktadır. Ebeveynler ve çevre, çocukların ahlak gelişiminde kritik bir rol oynamaktadır.
Çocuklar, ilk olarak ailelerinde ve ardından bulundukları çevrede önemli buldukları kişilerden ahlaki değerleri öğrenirler. Prof. Dr. Şendil, çocukların sözlerden ziyade gözledikleri davranışları model aldığını; bu nedenle, yetişkinlerin çocuklara iyi birer rol model olmasının önemini vurgulamaktadır. Ahlaki gelişim sadece çocukların kişisel gelişimi için değil, toplumsal düzen ve huzur için de büyük önem taşımaktadır.
Erken dönemde kazanılan değerler ilerideki yılları etkiliyor
Prof. Dr. Şendil, erken çocukluk dönemindeki ahlaki değerlerin önemine dikkat çekerek, bu dönemde ebeveyn-çocuk ilişkilerinin, empati ve iş birliği gibi değerlerin gelişimi açısından kritik olduğunu ifade etmiştir. Erken dönemde kazanan ahlaki değerlerin, ileriki yaşlarda sosyal ve akademik başarıyı da etkilediği ortaya konmuştur. Ahlak gelişimi, sürekli bir süreçtir ve çocuklar yaşları ilerledikçe ahlaki algıları değişebilir. Kohlberg’in kuramına göre ahlak gelişimi, gelenek öncesi, geleneksel ve gelenek ötesi olmak üzere üç farklı dönemde ele alınmaktadır.
Ahlak gelişimi, sürekli bir süreçtir
Kohlberg’in kuramına göre, gelenek öncesi dönemde 4-9 yaş arasındaki çocuklar, ahlaki değerlere yalnızca yetişkinlerin cezasından kaçınmak ya da onların onayını almak için uyarlar. Geleneksel dönemde 10-18 yaşlarındaki bireyler, toplumsal yaşamın gereği olarak kuralların ve yasaların gerekli olduğuna inanırlar. Yetişkinliği içeren gelenek ötesi dönemde ise evrensel değerler ön plana çıkar; bu durumda toplumsal olan kurallar ve yasaların insanlar tarafından yapıldığı ve insanlık için daha uygun hale getirilebileceği anlayışı hakim olur.
Ahlak gelişiminde rol model etkili oluyor
Ebeveynlerin ve çevrenin, çocukların ahlak gelişiminde kritik bir katkı sağladığını kaydeden Prof. Dr. Şendil, çocukların ailelerinde ve çevrelerinde önemli buldukları kişileri rol model alarak öğrenim sağladıklarını ifade etmiştir. Bu bağlamda, ailelerin sağlıklı iletişim kurarak, yanlış davranışlar konusunda açıklama yapmaları ve uygun sınırlar ile kurallar koymaları da esastır.
Duygusal destek verilmeli
Ailelerin çocuklarına duygusal destek vermesinin önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Şendil, çocukların sağlıklı sosyal etkileşimler içinde olmalarının sağlanması ve ahlaki değerlerin kazandırılmasına yönelik eğitim ve aktivitelere yönlendirilmelerinin önemine dikkat çekmiştir. Tüm bu çabaların, çocukta ahlaki duygu, düşünce ve davranışın entegrasyonunu sağlayacak vicdan gelişimine katkı sağladığı ifade edilmektedir.
Tüm bu çabalar vicdan gelişimine katkı sağlar
Prof. Dr. Şendil, ahlaki eğitim konusuna önem verilmesi gerektiğini belirterek, toplum olarak geleceğimizi garanti altına almak için ahlaklı bir nesil yetiştirilmesi gerektiğinin altını çizmektedir. Ahlaki gelişim sürecinin sağlıklı bir şekilde desteklenmesi, bireylerin topluma faydalı bireyler haline gelmesi açısından kritik bir öneme sahiptir.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı